-
1 vida adımı
шаг винта; виток резьбыİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > vida adımı
-
2 vida adımı
n. pitch* * *leaching -
3 vida adımı
screw pitch -
4 виток резьбы
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > виток резьбы
-
5 screw pitch
vida hatvesi, vida adimi, dis adimi -
6 screw pitch gauge
vida hatvesi mastari, vida adimi ölçme mastari -
7 шаг винта
vida adımı, hatveТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > шаг винта
-
8 adım
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > adım
-
9 pitch
n. zift, derece, aşama, basamak, perde (ses), vida adımı, eğim, yokuş (uçak), testere dişi, alan, saha, tezgâh, işportacı tezgâhı, göz boyama————————v. ziftlemek, zift kaplamak, atmak, çakmak, kurmak, yerleştirmek, yüklemek, akort etmek, perdesini ayarlamak (ses), taş döşemek (yol), sunmak (mal), düşmek, yalpalamak, sendelemek, eğimli olmak, kur yapmak, sokaklarda satmak* * *1. alçalma yükselme açısı (n.) 2. fırlat (v.) 3. derece (n.)* * *I 1. [pi ] verb1) (to set up (a tent or camp): They pitched their tent in the field.) kurmak2) (to throw: He pitched the stone into the river.) atmak, fırlatmak3) (to (cause to) fall heavily: He pitched forward.) birden hızla düşmek4) ((of a ship) to rise and fall violently: The boat pitched up and down on the rough sea.) yalpalamak, baş kıç vurmak5) (to set (a note or tune) at a particular level: He pitched the tune too high for my voice.) belirli bir perdeye akort etmek2. noun1) (the field or ground for certain games: a cricket-pitch; a football pitch.) alan, saha2) (the degree of highness or lowness of a musical note, voice etc.) ses perdesi3) (an extreme point or intensity: His anger reached such a pitch that he hit her.) en yüksek düzey4) (the part of a street etc where a street-seller or entertainer works: He has a pitch on the High Street.) satış yeri5) (the act of pitching or throwing or the distance something is pitched: That was a long pitch.) atma fırlatma6) ((of a ship) the act of pitching.) yalpalama, baş kıç vurma•- - pitched- pitcher
- pitched battle
- pitchfork II [pi ] noun(a thick black substance obtained from tar: as black as pitch.) simsiyah; zifirî karanlık; zift türevi -
10 leaching
1. filtreleme (n.) 2. filtre et (v.) 3. filtre ederek (prep.) 4. vida adımı -
11 шаг
adım* * *м1) врз adımсде́лать шаг — bir adım atmak
послы́шались чьи́-то шаги́ — birinin ayak sesleri geldi
необду́манный шаг — перен. düşüncesizce atılan bir adım
твои́м шагом и за час не дойдёшь — senin ayağınla bir saatte bile varılamaz
измеря́ть что-л. шага́ми — adımlamak
2) тех. hatveшаг винта́ — vida hatvesi
••пе́рвые шаги́ — ilk adımlar
э́то в двух шага́х отсю́да — orası iki üç adımlık yerdir
на ка́ждом шагу́, что ни шаг — adım başında
сде́лать пе́рвый шаг — ilk adımı atmak
шаг за шаго́м (постепенно) — adım adım
не отходи́ть ни на шаг от кого-л. — birinin yanından (bir adım) ayrılmamak
он был на шаг от сме́рти — ölmesine ramak kalmıştı
он и ша́гу не сде́лает для э́того — ≈ bunun olması için parmağını bile oynatmaz
См. также в других словарях:
adım — is. 1) Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri 2) Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 cm olan mesafe 3) Girişim, hamle 4) mat. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol 5) sp. Bir yarışın belirli … Çağatay Osmanlı Sözlük